Descartes, bildiği her şeyi yeniden bir akıl terazisinden geçirerek tüm önyargılarından kurtulmaya çalışıyor. Her şeyi şüphe ile tartarken, elinin altındaki masanın bile varlığını kesin bir şekilde kanıtlayamayacağını, zira masa hakkındaki tüm bilgilerini duyu organları ve zihniyle edindiğini, bu bakımdan kendi donanımının izin verdiğinden fazlasını bilemeyeceğini, bununla beraber duyu organlarının ve hatta zihninin bile yanılabileceğini, dolayısıyla masanın varlığını kesin bir şekilde kanıtlamasının mümkün olmadığının altını çiziyor.
Nesnelerin varlıkları hakkındaki tüm bilgilerimizin şüphe sınavından geçemediğini gördüğümüz bu dünyada varlığı şüphe götürmez bir şey kalmış mıdır? Evet kalmıştır; tüm bu konular hakkında şüphe edenin, yani kendisinin varlığından kuşku duymasının imkansız olduğunu görüyor Descartes. Zira bu şüphe etme, muhakeme etme, yani düşünme hali, herhangi dolaylı bir bilgiye ihtiyaç duymadan, varlığı doğrudan algılanan tek bilgi olarak karşımıza çıkıyor. "Şüphe duyuyor olduğumdan şüphe duyamam. Öyleyse şüphe edenin, yani benim var olduğum kesindir." sözünü kısaltırsak: "Düşünüyorum, öyleyse varım." vecizesine gelmiş oluruz.
Kitap Adı | : | Aklın Yönetimi İçin Kurallar |
Tür | : | Psikoloji - Felsefe |
Yazar | : | Rene Descartes |
Yayınevi | : | Tutku |
Ebat | : | 13.7cm x 21cm |
Sayfa | : | 64 |
Kapak | : | Karton |
ISBN | : | 9786057608390 |