Freud'a göre sağlıklı bir kişiliğin anahtarı Kimlik, Ego ve Süperego arasındaki dengedir.
Ego, gerçekliğin ve Kimlikle Süperegonun talepleri arasında yeterince dengeli davranabilirse, sağlıklı ve uyumlu bir kişilik ortaya çıkar. Freud, bu unsurlar arasındaki bir dengesizliğin uyumsuz bir kişiliğe yol açacağına inanıyordu.
Örneğin, aşırı baskın bir Kimliğe sahip bir kişi dürtüsel, kontrol edilemez ve hatta suça meyilli olabilir. Böyle bir kişi, davranışlarının uygun, kabul edilebilir veya yasal olup olmadığı konusunda hiçbir endişe duymadan en temel dürtülerine göre hareket eder.
Öte yandan, aşırı baskın bir Süperego, aşırı derecede ahlaki ve yargılayıcı bir kişiliğe neden olabilir. Süperego tarafından yönetilen bir kişi, "kötü" veya "ahlaksız" olarak algıladığı hiçbir şeyi veya hiçbir kimseyi kabul edemeyebilir.